Sabah 6.30'da kalktık, malum bugün ramazanın ilk günü muhtemelen kahvaltı yapacak bir yer bulamayız diye düşünerek akşam Bim'den ekmek, çokokrem tarzı şeyler almıştık. Oda da onları yiyoruz fakat benim pek iştahım yok midem çok kötü durumda nedense. İnanılmaz bir bulantı var. Otel odamızdan ve deniz manzarasından 2 fotoğraf :) Odanın deniz manzarasıda harika bu arada, kafanızı pencereden çıkartıp sağa 90 derece döndürdüğünüzde denizi görebiliyorsunuz :)
Neyse diyoruz bisikletlerimizi hazırlıyoruz ve lobide Frank ile Martje'i beklemeye koyuluyoruz. Onlarla sözleşmiştik sabah 7de kalkış, saat 8de yola çıkış olarak :) Onlar sahil yolundan Samsun'a doğru devam edecekler biz ise içeri giricez, başta Maçka ardından Sümela Manastırı ve Sümela'da kamp atıcaz. Yine soğuk bir gece bizleri bekliyor kısacası. Trabzon merkezden yavaş yavaş uzaklaşıyoruz sanayi bölgesine geliyoruz, benzin istasyonunun birine yol sorduk, Gümüşhane yolundan devam etmek gerekiyormuş Sümela için. Neyse Gümüşhane yoluna da saptık Maçka tabelasını gördük doğru yoldayız. Yolda tatlı bir çıkış var. Ama benim midem felaket durumda. Yaklaşık 5 km gittikten sonra Emre abiye geri dönelim diyorum ve geri dönüp bir benzinlikte mola veriyoruz.
Kola içip çimlere uzanıyoruz dinlenme zamanı... Kendimi biraz daha iyi hissettiğimde hadi diyorum devam edelim. Ama ne yazık ki rampa çıkacak halim falan yok, mecbur sahil yoluna dönüp Giresun istikametinde devam edicez.
Trabzon merkezde Trabzon Tüneli'nden geçiyoruz.
Bugün hedefimiz Tirebolu, yola devam ediyoruz.
Trabzondan 35 km kadar devam ediyoruz, Çarşıbaşı ilçesine kadar. Belkide beldedir tam bilemiyorum. Fakat hava gerçekten çok sıcak, Maçka yolundaki dinlenme yüzünden biraz geçe kaldık malum. Hemen gölgelik bir yer bakıyoruz ve sahil kenarında ki çardaklar dikkatimizi çekiyor. Bisikletlerimiz çardakların kenarına çektik ve bir güzel uzandık oraya :) Deniz havası da ne güzel esiyor, uykuya dalmışız. Yaklaşık 1-1.5 saat uyuduk sanırım, ben ara ara kendi horultuma uyandım o derece :)
Mekanımız burası;
Uyku molasını da bitirdik, artık yola koyulabiliriz. Yola çıkıyoruz ama benim hastalıktan ötürü enerjim yerlerde, Vakfıkebir'i geçiyoruz. Acaba ekmek alsak mı? Ama alsak heralde bizim bagajlarda + olarak 2 kilo ağırlık olur ve biz o ekmeği tura 2 hafta daha devam etsek anca bitiririz :) Beşikdüzü'ne devam ediyoruz.
Burada artık açlık belirtileri de başladı, e kahvaltımı adam akıllı yapamamıştım. Hemen ilçede bir marketten kavun ve beyaz peynir alıyoruz. İlçe çıkışında bir köprünün yan tarafındaki gölgeliğe geçiyoruz, gelen geçen pek yok burda bisikletleri önümüze siper yapıp yemek olayına başlıyoruz. Kavunu markette dolaptan aldık, buz gibi, yanında da peynir gayet güzel bir sofra oldu bence. Yemek yerken yanımıza bir tane araba yanaştı, gençler hayırdır nereden falan muhabbeti başladı. Dedik abi böyle böyle Batum'dan geliyoruz. Batum'a geçiş prosedürünü sordu, abi dedik araba ile zor geçiliyor. Bende bisikletle geçicem dedi sonra. Yoldaki bisikletçi sohbetleri, dayanışmaları şu turun en çok hoşuma giden kısmı sanırım :)
Yemeği bitirdik ve kavun resmen doping etkisi yaptı, 15-16'da sürünen hızımızı 20nin üzerine çıkarttık sonunda :) Eynesil ile birlikte Giresun il sınırlarına da girmiş bulunuyoruz.
Eynesil tünelini de geçerek Eynesil ilçesine geliyoruz.
Karadeniz yine her zaman ki gibi çok güzel, bizim tur zamanı nedense oldukça durgundu. Hırçın dalgaları göremedik bir türlü :) Bu arada kaskımın önündeki siperlik Ayder'deki kaza sırasında kırılmıştı tek taraftan. Yolculuk esnasında da bir anda uçuverdi ve kendini yerde buldu, almak için geri dönmedim açıkçası :)
Görele'ye geliyoruz, Tirebolu'ya artık az bir yolumuz kaldı. Emre abiyle diyoruz ki ayran - soda molası verelim, şehir merkezine doğru döndük baktık karşıdan bisikletli bir çocuk geliyor welcome welcome diye :) Oğlum biz Türküz diyoruz inandıramadık çocuğu bir türlü, abi sizde dolar, öyro (euro) var mı diye soruyor. Oğlum Türküz dedik ya, abi hakkaten Türk müsünüz? tarzında diyaloglar yaşıyoruz. Yanında 2 veya 3 arkadaşı daha var. Benim bisikletimin ayakçağı kırılmıştı ayakçak olarak bu arkadaşlar memnuniyetle görev gördüler abi bisikletini ben tutayım kıvamında :) Hangimizin bisikletinin daha iyi olduğu konusunda tartışmalara falan girdiler kendi aralarında, bu sırada da bir tane dayı yanımıza sokulda ve başladık onunla sohbete. Turumuzu, araçlarla yaşadığımız problemleri, konaklamalarımızı vs herşeyi anlattık gayet keyifli bir sohbetti. Bize kalacak yer olacak Tirebolu plajını önerdik bunu değerlendirmeye alıcaz :)
Görele'de ayran - soda karışımını içip su, mineral, tuz takviyesini tamamladıktan sonra yola devam edebiliriz. Görele çıkışında karşı şeritten gelen bir bisikletçi bağırarak bize selam veriyor ve koşa koşa yanımıza geçiyor. Adam inanılmaz sevindi bizi gördüğüne, bariyerlerden atlaya zıplaya geldi resmen.
Karşılaştığımız bisikletçi Chicagolu Louis...
Louis turuna Galler'den başlamış ve hedefi Tiflis'te turunu bitirmekmiş.Hafif peltek ve sevimli bi konuşması var. Ordu - Samsun yolunda ki 4 km'lik tünelden çok şikayetçi, gerçekten tünel çok zor geçti diyor. Birazda korku var sanırım normal yoldaki emniyet şeridinden gidememiş tünelin yan tarafındaki kaldırımdan yola devam etmiş. Fakat bizce bu daha tehlikeli. Ayrıca Louis'in bizi görünce neden bu kadar sevindiğinide anladık, adamın Romanya'dan bu yana gördüğü ilk bisikletçiler bizlermişiz.
Birbirimize bol şans dileyip yolumuza devam ediyoruz ve Tirebolu'dayız.
Tirebolu girişinde Shell benzin istasyonu gördük, karşı şeritteydi ilerden döndük geldik. Çadırı orada mı kursak diye düşünüyoruz ama izin çıkmadı ama onlarda Tirebolu plajını önerdiler. Şehir merkezine giriyoruz. Gözümüze çarpan bir A101'in önüne çekip akşam yemeği için gerekli alışverişleri yapıyoruz. Artık Tirebolu plajına gitmeye hazırız. İlçe çıkışına yakın Tirebolu plajını bulduk gerçekten harika bir yer, ücretsiz olarak girip çadırımızı kuruyoruz deniz kenarına. Birkaç aile daha var fakat bize uzak noktadalar, rahatsız etmemek için biraz uzağa kurduk çadırlarımızı.
Güneş batmak üzere, kısa bir deniz sefası yapıp dinlenmeye çekilelim diyoruz. Emre abi denize giriyor, bense sadece bacaklarımı sokuyorum. Şok tedavisi :)
Denize'de girdikten sonra plajın yanında ki çay bahçesinde çay içip günlük notlarımızı alıyoruz. Akşam 22.00 gibi yatma zamanı sabah 5te kalkmak hedefimiz. Sabah serinliğinde alabildiğimiz kadar yol alıcaz.
Rota;
Tur Verileri:
Toplamda Geçilen Tünel Sayısı: 19
5. Günde Katedilen Kilometre: 103,75
5 Gün Sonunda Katedilen Toplam Kilometre: 519,29
Ortalama Hız: 17,14
Bisiklet Üzerinde Geçen Zaman: 6 saat 4 dakika